NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 1167 >>

ما يجوز للمحرم أكله من الصيد

77- ihramlının Yiyebileceği Av Eti

 

أنبأ قتيبة بن سعيد عن مالك عن أبي النضر عن نافع مولى أبي قتادة أنه كان مع رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى إذا كان ببعض طريق مكة تخلف مع أصحاب له محرمين وهو غير محرم فرأى حمارا وحشيا فاستوى على فرسه ثم سأل أصحابه أن يناولوه سوطه فسألهم رمحه فأبوا فأخذه ثم شد على الحمار فقتله فأكل منه بعض أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم وأبى بعضهم فأدركوا رسول الله صلى الله عليه وسلم فسألوه عن ذلك فقال إنما هي طعمة أطعمكموها الله

 

[-: 3784 :-] Ebu Katade'nin azatlısı anlatıyor: Ebu Katade, Mekke'ye giderken Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraberdi ve Mekke yolunun bir bölümünde bir kaç ihramiı arkadaşıyla birlikte geri kaldı. Kendisi ihramlı değildi. Derken bir yaban eşeği gördü ve atının üstünde doğrularak arkadaşlarından kamçısını kendisine vermelerini istedi, ama onlar vermek istemediler. Onlardan mızrağını istedi, yine kabul etmediler. Bunun üzerine onu kendisi aldı ve eşeğe saldırarak onu öldürdü. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashabından bazıları ondan yediler, bazıları da yemediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yetişip meseleyi sorduklarında, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):   "Bu, Allah'ın size ikram ettiği bir rızıktır" buyurdu.

 

3793'deki tahrice bakın. - Mücteba: 5/182; Tuhfe: 12131

 

Diğer tahric: Buhari (1823, 2914, 5492), Müslim 1196 (57, 57), Ebu Davud (1852), Tirmizi (847), Ahmed, Mı/sned (22526), İbn Hibban (3975).

 

 

أنبأ عمرو بن علي أبو حفص الفلاس قال حدثنا يحيى بن سعيد القطان قال حدثنا بن جريج قال حدثني محمد بن المنكدر عن معاذ بن عبد الرحمن التيمي عن أبيه قال كنا مع طلحة بن عبيد الله ونحن محرمون فأهدي له طير وهو راقد فأكل بعضنا وتورع بعضنا فاستيقظ طلحة فوفق من أكله وقال أكلناه مع رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 3785 :-] Muaz b. Abdirrahman et-Teymi, babasından bildiriyor: ihramiı bir şekilde Talha b. Ubeydillah ile beraberken, kendisine bir kuş hediye ettiler. Bu sırada Talha uyuyordu. Bazımız bundan yedik, bazımız yemekten çekindik. Talha uyanınca yiyenlerin hareketini doğru buldu ve: "Biz de Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraberken yemiştik" dedi.

 

Mücteba: 5/182; Tuhfe: 5002

 

Diğer tahric: Müslim (1197), Ahmed, Müsned (1383), İbn Hibban (3972, 3973, 5256).

 

 

أنبأ محمد بن سلمة أبو الحارث المصري والحارث بن مسكين قراءة عليه وأنا أسمع واللفظ له عن بن القاسم قال حدثني مالك عن يحيى بن سعيد قال أخبرني محمد بن إبراهيم بن الحارث عن عيسى بن طلحة عن عمير بن سلمة الضمري أنه أخبره عن البهزي أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج يريد مكة وهو محرم حتى إذا كان بالروحاء إذا حمار وحشي عقير فذكر ذلك لرسول الله صلى الله عليه وسلم فقال دعوه فإنه يوشك أن يأتي صاحبه فجاء البهزي وهو صاحبه إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله شأنكم بهذا الحمار فأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم أبا بكر فقسمه بين الرقاق ثم مضى حتى إذا كان بالإثاية بين الرويثة والعرج إذا ظبي واقف في ظل وفيه سهم فزعم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمر رجلا يقف عنده لا يريبه أحد من الناس حتى تجاوزوه

 

[-: 3786 :-] Umeyr b. Seleme ed-Damri, Behzi'den bildiriyor: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ihramiı bir şekilde Mekke'ye gitmek için yola çıktı. Ravha'ya gelince yaralı bir yaban eşeği gördüler. Durumu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e haber verdiklerinde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :

 

"Dokunmayın, şimdi sahibi gelir!" buyurdu. Bu sırada Behz geldi. Yaban eşeğinin sahibi o idi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Ya Resulalıah! istersen bu hayvanı size vereyim" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ebu Bekr'e, yaban eşeğini arkadaşları arasında taksim etmesini emretti. Sonra yollarına devam ettiler. Ruveyse ile Are arasındaki Usaye'ye gelince, bir gölgede, bir okla yaralanmış bir ceylanın yatmakta olduğunu gördüler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bir adama kafile geçinceye kadar yaralı hayvanı kimsenin rahatsız etmemesi için başında beklemesini emretti.

 

4837'deki tahricine bakın. - Mücteba: 5/182; Tuhfe: 15655

 

Diğer tahric: Malik, Muvatta (1/351), Abdurrezzak (8339), Taberani, M. e/-Kebir (5283), Beyhaki (6/171,9/322), Ahmed, Müsned (15744), İbn Hibban (5111).